Fal geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla, başkalarının yorumuna baş vurma olayıdır. En tercih edileni “Kahve Falıdır.” Osmanlı dönemi adetlerine göre, fincanı kapattıktan sonra üzerine altın koyulurdu. Fal bakan kişi de bu altının üzerine elini koyarak, fincanı çevirirdi. Fala baktığı sürece altın elinde kalır, fal bitince ise cebine koyardı. Altın koyamayacak olmanız sizi üzmesin. Kişiye hediye etmek istediğiniz küçük ve değerli bir obje koyabilirsiniz.
Hisleriniz kuvvetli, ağzınızda iyi laf yapıyorsa, siz artık arkadaş sohbetlerinin vazgeçilmezisiniz. Hatta potansiyel bir falcı olarak tavsiye bile edileceksiniz. Çünkü falın amacı sohbettir, sohbete tatlı bir tavır katmaktır. Karamsar ve üzücü yorumlara yer vermeden, motive edici olarak da ilerleyebilirsiniz. Böylece karşınızdaki kişiyi de memnun edersiniz.
Gelelim nasıl bir yol izleyeceğinize…
Kahveyi içen kişiye fincanı kapatması konusunda bir kaç taktik verin. Fincanı ters çevirirken “Kahve-i pir kalbime gir, kalbimden çık falıma gir” dedirterek dilek tutturun. Bunu yapmalarının, fal bakmaktan bile mühim olduğunu hatırlatın. Komik mi geldi? Bir kahve fincanına istek ve dilek sığdırıp olması içinde sizden onay beklemelerinin de sizin için komik olduğunu söyleyebilirsiniz. Fincan kapatırken sağa sola kahve saçacağını, efendim panik olup üstüne başına dökeceğini hissediyorsanız ki malum hisleri kuvvetli kişisiniz. Uyarın: “kahve tabağının fincan üzerine ters çevrileceğini, başparmak ile fincanın altından, diğer parmaklar ile de tabaktan tutarak dairesel hareket ettirmesi gerektiğini” belirtin. Fincanı içe doğru çevirirse, falında iç dünyasının, dışa doğru çevirirse de, dış dünyasının yorumlanacağını da bilsin.
Şimdi sıra sizde…
Yaptığınız gözlemden eminseniz, kahve fincanını elinize alın ve yoğunlaşın. İlk olarak kahve fincanını yorumlayacağınızı unutmayın. Karşınızdakinden iyi elektrik alamadınız, ya da popüler falcı olmaktan sıkıldınız. Çözüm: kahve fincanını açamayarak ve heycanlanarak “inanmıyorum padişah falı bu hemen bir dilek tut ve fincanı yıka” demek. Fal bakılacak kişi yakın tandığınızsa hakkında bir çok şey bildiğinizi, bu yüzden o falın çıkmayacağını. Yine bazı geleneksel inanca göre; yatmadan evvel ya da akşamüstü içilen kahvenin de falına bakılmayacağını söylemek de bir kaçış olabilir.
Ha yok keyfin yerinde, konuşma isteğinde var, fincanı aç ve içini hayali çizgiyle ikiye böl. Bu hayali çizginin sağ yanındakiler pozitif sol yanındakilerse negatif durumlar olsun. Hayali çizginin üstündeki olaylar kısa zamanda, altında kalanlar ise uzun zamanda gerçekleşecek bunu belirtin. Gelelim fincanın ortasına. Fincanın ortası önemli, çünkü orası insan beyni, karşınızdaki kişi ne düşünüp ne istiyor ordan göreceksiniz. Telve orta kısımda çok birikmişse yürek kabarması, azsa ve aydınlıksa feraha erme olarak yorumlanacak.
Sıra geldi kahve tabağına, hayali çizgiyi yine çağırıyoruz ve tabağı dört parçaya ayırıyoruz. Karşımızdaki kişi hakkında yorumlar yapıyoruz. Yani yaptığımız yorumları, onunla ilişkilendiriyoruz. İnternette bir sürü fal sözlüğü göreceksiniz. İşte onlardan yardım alıyorsunuz. At-murat, yüzük-düğün, göz-nazar, kuş-haber, kalp-aşk gibi bunlarla da zemin oluşturdunuz mu gören hanım, konuşun namınız yürüsün
