Seyahat Etmek İsteyeceğiniz 10 Film

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Film izlemek oldukça eğlenceli ve aynı zamanda öğretici olabilen bir eylem. Bununla birlikte bazen okuduğumuz bir kitap yada izlediğimiz bir film hayata bakış açımızı değiştirebilir. Yaklaşan kış aylarında çok yakında soğuklar başlayacak.

Böyle bir havada eğer işiniz de yoksa sıcacık evinizde kaliteli bir filmi sevdiklerinizle birlikte izlemenin tadı pek az şeyde bulunur. Tabi her filmin konusu ve çekildiği mekanlar farklılık gösteriyor. Yönetmenin yeteneğine bağlı olarak bazen filmlerin çekildiği ülkeler o kadar güzel yansıtılıyor ki o ülkeyi ziyaret etmiş kadar oluyorsunuz.

Biz de izleyecek film bulamayanlar için hem tavsiye olacak hem de seyahat tadı verecek 10 film listeledik.

Anlat İstanbul

Anlat İstanbul, bence eğer hala izlemediyseniz kaybettiğiniz vakitler için sizi üzecek bir film. Tam olarak bu topraklardan, İstanbul’un göbeğinden hikayeler anlatan harika bir yapım. Aslında gösterime girdiği dönemde festivaller tarafından ödüle boğulan yapım ne yazık ki bizim izleyicimiz tarafından pek de ilgi görmedi. Kadrosunda yer alan, Nejat İşler, Erkan Can, Güven Kıraç, Nurgül Yeşilçay ve daha pek çok ünlü isim bir nevi filmin kötü olmayacağının garantisi gibi. Pamuk Prenses, Uyuyan güzel, Fareli köyün kavalcısı gibi masalların günümüz İstanbul’una harika bir uyarlaması olan yapım yer yer yürek burkan hikayeleri de içeriyor. Ancak öylesine iyi şehir ile harmanlanmış ki içine çekilmeden edemiyorsunuz.

Temmuzda – İn July

Yolculuk filmleri denildiğinde nedense ilk aklıma gelenlerden biri her Temmuzda oluyor. Belki filmi izlediğim dönemde yaşadığım olaylar onu böyle hatırlamama sebep ancak her koşulda harika bir film olduğunu söyleyebilirim. Oyunculuklar, hikaye, bir diyardan diğerine uzanan harika bir yolculuk. Filmi izleyen herkes eminim ki hayatında bir kere de olsa böyle bir yolculuk yaşamak isteyecektir. Tabi ancak karakterler kadar şanlıysanız böylesi bir yolculuk sırasında hayatınızın aşkını bulabilirsiniz.

Child 44

Evet, biraz farklı yapımlardan ve gözden kaçanlardan bahsedersek daha ilgi çekici bir liste olacağı kesin. Bana göre son zamanların en etkileyici dönem filmlerinden bir tanesi. Tabi bunda başrollerinde hayranı olduğum Tom Hardy’nin oynamasının da etkisi oldukça büyük.  Savaş sonra Rusya’nın nasıl bir duruma düştüğünü bir yandan eleştirel bir bakış açısı ile incelerken diğer yandan Tom Hardy’nin kusursuz oyunculuğu ile bir cinayet öyküsünün peşine düşüyor.

Before Sunset  

Efendim her şeyden önce bunun bir devam filmi olduğunu bilmeniz gerek. Before Sunrise izleyerek başlayabilirsiniz. Hikaye kaldığı yerden devam etmiyor. Şimdi spoiler vermemek için elimizden geldiğince temkinli davranıyoruz. Sizin bilmeniz gereken romantizm özlemi çekiyorsanız ve Paris’i gezmek gibi bir şansınız yoksa kesinlikle bu filmi izlemeniz gerektiğidir. Ünlü yönetmen sinemada diyalogları ile ünlenmiş olduğu için bu özelliğini filme de çok başarılı şekilde katmış.

Sharlock Holmes – Shadow Games

Aslında film o denli ünlü listeye sadece adını yazmamız yeterli. Ancak biz gene de bu harika uyarlama hakkında küçük bir bilgi verelim. Dünyanın en gözde şehirlerinden biri olan Londra’dan bol bol manzaralar görmek istiyor musunuz? Öyleyse soluksuz izleyeceğiniz gizem dolu bir maceranın ek paketi olarak düşünebilirsiniz.  Hem keyifli dakikalar geçirip hem Londra’ya doymak bu film sayesinde mümkün.

The Boy with The Striped Pajamas

Evet, benim gibi duygusal biri iseniz ağlamaktan kendinizi yerlere vuracağınız bir film var sırada. Konu hakkında bir iki film izleyen herkes bilir ki, İkinci Dünya Savaşı yılları insanlık tarihinin en utanç dolu zamanlarının yaşandığı bölümdür. Yapılanlara ve konulara ne kadar aşina olursanız olun olayın içerisine birbirinden masum iki küçük dahil olunca yüreğinizden gelen çıtırtıları kulak arkası edemiyorsunuz. Filmi izlemeye hazırlanırken yanınızda mendil bulundurmayı unutmayın derim.

The Fault in Our Stars – Aynı Yıldızın Altında

Dramatik bir aşk hikayesi. Hollanda’ya bir önce gitmek istemenizi sağlayacak manzaralar eşliğinde size sunuluyor. Ancak ağlamaktan bu manzaraları görebilir misiniz bilmem. Spoiler vermeden sahneleri anlatmak bir hayli zor ancak, özellikle bir sahnede ağlamadan duramadığımı belirtmek isterim. Talihsiz bir kaderi paylaşan iki gencin hikayesinin çok satan kitabından uyarlandığını ve kitabının da ayrı güzel olduğunu belirtmekte fayda var.

My Tehran for Sale

İran sinemasını özellikle son yıllarda çıkardığı filmler arasında öylesine iyi filmler var ki, bu yapım da kesinlikle onlardan bir tanesi. İran’ın Tahran kentinde geçen bir filmde, özgür ruhlu bir kadının tutsaklığa karşı dik duruşu ve aşkı anlatılıyor. Baskıcı yönetim tarafından kapatılan tiyatro oyunlarını gizlice sergileyen kadının özgürlük mücadelesi kesinlikle izlemeye değer.

The Thief of Baghdat

Listeye bir tane de klasik filmlerden koymadan olmaz. 1940 yapımı olan bu film Sinbad’ın öyküsünü bilenlere pek de yabancı gelmeyecektir. Dönemine göre gerçekten etkileyici sinema teknikleri uygulanarak beyaz perdeye aktarılmış olan hikaye serüven dolu bir aşk hikayesi izlemek isteyen ve bu aşkın yanında Bağdat’ın nostaljik yapısını ziyaret etmek isteyenler için harika bir fırsat yaratıyor.

Ghoul

Böylesi bir film listesi hazırlarken meraklıları için bir tane de korku filmi eklemezsek olmaz. Ghoul, Ukrayna’nın karanlık atmosferinde geçen bir film. Yalnız izlerken ülkenin manzaralarına odaklanacağınızdan şüpheliyim. Gerçek olaylardan alındığını iddia eden filmin bir hayli korkutucu olduğunu söylemek gerek.

Filmlerde izlediğiniz ülkeleri yakından görmek için hemen bir uçak bileti almalı ve yolculuğa başlamalısınız.

 

Share.

About Author

1983 İstanbul doğumlu, İstanbul Delisi, Kitap Kurdu, Gezgin... Çok Okuyan, Çok İzleyen, Yazmayı Seven... Blogger, Değerli Taş Uzmanı!

Comments are closed.