Kürk Mantolu Madonna

Pinterest LinkedIn Tumblr +

“Hanende Melek”adlı hikayeler hikayesi eserin sahibinden, Sabahattin Ali’den 1942’de yazılan muazzam bir roman. Sabahattin Ali, bu hikayeyi başlangıçta roman olarak tasarlamıştır fakat o dönem ciddi para sıkıntısı çekmektedir. Bu sebepten gazeteyle anlaşıp yayımlatmaya başlamıştır. Romanı günü gününe yazmış ancak sonradan gazete sahibi parasını ödememiş, üstüne üstlük “hikayeniz tutulmadı” gibi laflar söylemiştir. Buna çok sinirlenen Sabahattin Ali’de hikayeyi kısa kesmiştir. Sabahattin Ali’nin yazıları hep siyasal ve toplumsal içerikli olduğundan bu hikaye, o dönem edebiyat çevresi tarafından “ısmarlama aşk hikayesi” gibi görülüp, çok da beğenilmemiştir. Roman her ne kadar “teşrin-i evvel”lerde, “kanun-u sani”lerde geçse de, roman dokusu eski gibi gözükse de, beşerin evrensel ve değişmez özelliklerinin apaçık tezahürüdür. Bundan dolayı güncelliğini her daim korumuştur.

Özetle; İş arayan roman kahramanı “Rasim” bir arkadaşının ofisinde kendine yetecek bir maaşla işe başlar. Normal bir hayat süren ve yeni işine alışan Rasim, iş yerinde kimsenin konuşmadığı herkesin azarladığı, kendi içine kapanık “Raif Beyi” görür. Onun sanıldığı gibi biri olmadığını içinde bambaşka bir dünya saklı olduğunu düşünerek onunla iletişim kurmaya çalışır. Raif Bey sessizdir. Kahramanımızla muhatap olmasa da zamanla ona ısınmaya başlar.

Bir gün rahatsızlanan Raif Bey’i evine bırakan Rasim, Raif Bey’in ailesini tanır ve onun üzerinde kurdukları baskıyı sezer. Kahramanımız iş yerine Raif Bey’in işlerini halletmek için gittiğinde aklına Raif beyin sır gibi sakladığı defterini okumak gelir. Defterde de yurt dışını çok görmek isteyen Raif Bey’in hayat hikayesi yazar. Babasının isteği ile yurt dışına giden Raif Bey sabun fabrikasında işe girip çalışmaya başlar. Normal bir hayat sürdürür. Bir gün bir resim sergisinde çizilmiş kürk montlu kadın resmine gözü takılır ve tabloya hayran kalır, artık sürekli resmi görmek için o sergiye gider bu oradakilerin dikkatini de çeker ve bir gün bir mekanda resmi çizilen kadını görür.

Onunla tanışmak için masasına gider kısa sürede tanışırlar, konuşurlar günler geçtikçe birbirlerine aşık olurlar. Babasının hastalandığını öğrenen Raif Bey ülkesine geri döner ve buradaki işleri düzeltmeye karar verir. Bu arada sevdiği kadın olan Maria ile mektuplaşmaları devam eder. Günler günleri kovalar Maria’dan mektup gelmemeye başlar. Raif Bey ne olduğunu anlamadığı için yurt dışına gider. Maria’nın öldüğü söylenir. Ülkesine geri döner ve artık hiç bir şeyi önemsemez.

Share.

About Author

1983 İstanbul doğumlu, İstanbul Delisi, Kitap Kurdu, Gezgin... Çok Okuyan, Çok İzleyen, Yazmayı Seven... Blogger, Değerli Taş Uzmanı!

Comments are closed.